Sigarayı Bırakmada Karar Vermenin Önemi Vurgulandı
Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Göğüs Hastalıkları Bölümü Prof. Dr. Numan Ekim, sigarayı bırakmada en önemli unsurun kişinin son kararını vermesi olduğunu vurgulayarak, “Diğer bırakma yöntemlerine (ilaç, ilaç, akupunktur, biorezonans, hipnoz vb.) zihinsel olarak hazır olmadan.” söz konusu.
9 Şubat Sigarayı Bırakma Günü dolayısıyla hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Ekim, sigarayı bırakmanın kısa ve uzun vadede sağlığa olumlu etkileri olduğunu ve bu süreçte birçok zorlukla karşılaşıldığını belirtti.
Sigara bırakıldığında sigaraya bağlı öksürüklerde azalma, hatta yok olma gözlemlendiğini kaydeden Ekim, “Sigarayı bıraktıktan sonra viral enfeksiyonlara karşı daha dirençli bir vücut yapısı ortaya çıkıyor. Uzun vadede ise öksürükte ciddi azalmalar oluyor. akciğer kanseri, gırtlak kanseri, KOAH ve koroner arter hastalığı (KAH) riski yaşanıyor.” İfadelerini kullandı.
Sigarayı bırakma sürecinde yaşanan zorluklara işaret eden Ekim, “En önemli zorluk nikotin yoksunluğu ve bu durumun yarattığı belirtilerdir. Nikotin yoksunluk sendromu sinirlilik, konsantrasyon eksikliği, ellerde titreme gibi çok çeşitli belirtilerle ortaya çıkabiliyor. eller ve ağız içindeki yaralar. Nikotin replasman tedavisi bu sürecin önemli bir parçası.” Önemlidir.” şeklinde bir açıklama yaptı.
“10 yıl içinde kanser riski sigara içmeyenlerle aynı seviyeye düşer.”
Sigarayı bıraktıktan sonra bireyde halihazırda oluşmuş olan KOAH’ın düzelmesinin beklenmediğini ancak ilerlemesinin yavaşladığının altını çizen Prof. Ekim, “Çünkü KOAH ilerleyici bir hastalıktır. Astım ile sigara kullanımı arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Ancak sigara içen astım hastalarının atakları tetiklenebilir veya tam tersi sigarayı bırakan astım hastalarının atakları daha az olabilir. Sık. Astım ataklarının sayısı ve şiddeti de azalabilir.” bilgisini paylaştı.
Ekim, akciğer kanseri riskine değinerek, “İlk yıllarda sigara içenlerde içmeyenlere göre daha fazla risk olsa da ortalama 10 yıl sonra bu risk sigara içmeyenlerle aynı düzeye iniyor. Sigarayı bıraktıktan sonra bu risk sigara içmeyenlerle aynı seviyeye iniyor. Sigara içme, solunum fonksiyon testleri mevcut hastalığın şiddetine göre değişebilecek oranlarda değişiklik göstermektedir.” İyileşme bekleniyor.” değerlendirmesini yaptı.
Sigarayı bırakma konusunda başarısızlıklar olabileceğini ancak bu başarısızlık nedeniyle bireylerin asla cesaretinin kırılmaması ve vazgeçmemesi gerektiğinin altını çizen Numan Ekim, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sigarayı bırakmada en önemli unsur kişinin nihai zihinsel kararını vermesidir. Aksi takdirde zihinsel olarak hazır olmadan diğer bırakma yöntemlerine (ilaç, akupunktur, biorezonans, hipnoz vb.) güvenmek doğru değildir. kişinin zihinsel bir karar verdikten sonra bu yardımcı yöntemlere başvurması kabul edilebilir.” Bu yapılabilir bir durumdur.”